Lisemizde kitap okumayı teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen güzel bir etkinlik var. Etkinliğin mimarı Cemal Nurkutuğureli. Etkinliğin adı KARAKTER GÜNLERİ. Ders sırasında kapınız çalınır o gün. Raskolnikov, Esmeralda, Jean Valjean, Anna Karenina, Veronika, Feride izin isteyerek sınıfınıza girer. Sonra karakterler kendilerini tanıtırlar. Ya da ders bitiminde koridorda, okulun Z kütüphanesinde karşılaşırsınız onlarla. O an, kurgu dünyası gerçeğin yerini alır. Dönüşte o gün eve ekmek, tuz götürmeyi unutursunuz.
Kurgu dünyası çok ilginçtir. O dünyada kötü biri oluruz. Ya da Jean Valjean gibi önce hırsız sonra da bir sürü dar gelirliyi doyuran bir cam fabrikası açan iyi bir Valjean baba. Yazarlık işimin merkezinde kurgu dünyası var. Bu dünya beni de kendi içine çekiyor. Kafamda kavak yelleri devinip duruyorum o gün.
1995'te kurgu dünyasına ilk giriş biletim, Düşler/Öyküler dergisinde yayınlanan Kış adlı öyküm oldu.
Derginin yayın editörleri şair Adnan Özer ile yazar Özcan Karabulut'tu. Giriş bileti,diyorum çünkü ondan öncesinde bilete dönüşememiş ham, iç dökme şeklinde metinler kaleme alıyordum. Sonra ilk kez bir yazar, edebi dünyama giriş yaptı. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümünde hocam olan Bilge Karasu. Hiç unutmadığım bir tablo var. Küçük bir odada Metin Okuma Yazma seçmeli dersini alan on, on iki kişiydik. Elimizde Bilge Karasu'nun Kılavuz adlı kitap dosyası vardı. O metnin içine dalıverdik. Henüz o zaman adını bile bilmediğim alımlama estetiği yardımıyla metin okuması yapıyorduk. Belki de simbilimden de yararlanıyorduk. Metni tüketmek terimini ilk kez o derste duydum. Ya da metnin güttüğü okur terimini.
Sırasıyla yenilerine de yer açıldı o derste. Üst kurmaca terimi örneğin. Anlayacağınız o dersler benim yazarlık evrenimin boyutunu genişletti. Bir de o derste ev ödevlerimiz vardı. Bir gün kibrit kutusunu beş tümceyle anlatmamızı istedi hocamız. Nasıl zordu bilemezsiniz.
Elbette yeni tanıdığım yazarın tüm kitaplarını edindim. Onlara kitaplığımda yer açtım. Şimdi onları kimi zaman yeniden elime alıp okurum. O zaman kitap yaşamaya başlar, metin kendini açar. Şaşırtıcı bir şey daha olur. Her okumada yeni bir şey deneyimler, yeni anlam örüntüleri yakalarım.
Bilge Karasu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder