Karahan Kitapevi’nin yeni yerini ilk kez gördüm. İlk iki
kitabımın editörü Seyfi Karahan Adana’da sanatseverler için güzel bir mekân
yaratmış. M. Sadık Aslankara’nın söyleşi var. Günler önce telefonla
görüşmüştük. Ama yüz yüze görüşmeyeli çok olmuştu Aslankara’yla. Gazeteci-yazar
Süreyya Köle ve editör Seyfi Karahan söyleşi için emek harcayan iki isim.
Gündelik yaşamın bungusundan kurtulmayı sağlayan güzel bir etkinlik oldu.
“Ondancı” yazar, belgesel sinemacı, tiyatro yazarı Sadık
Aslankara’nın üçüncü öykü kitabı. Birgün gazetesinde tesadüf sonucu bugün sabah
Sermin Şahin’in kitap üstüne kaleme aldığı yazıyı okudum. Kitabı henüz
okumadım. İlk öyküsüne bugün başladım.
Dikkat ettim. Sanat insanları ortak duygularda
birleştiriyor. Bazen ayrı düşüncede de olsak, yine de sanat o katmanlı
anlatımıyla bizi bir arada tutuyor. Bugün de öyle oldu.
Söyleşiden buraya
kimi Aslankara tümceleri derledim.
Paylaşmak istiyorum.
“Yoğrulmamış sözcükler öyküye, şiire katılmaz. Yoğrulmamış
sözcükler size ait değildir.”
“Elimizle insan olduk. Beyin sonra gelir.”
“Teleskobik ve mikroskobik göze sahip olmalıdır yazar.”
"Okumadan yazılmaz. Yazar olmayın. Okur-yazar olun.”
“Öyküyü, okura söyletin.”
"Kadın yazarlar anlatılarını okura kurduruyor. Öyküyü okura
söyletiyor. Kadın yaşamda ve anlatıda kurucudur.”
Söyleşi sonrası kahve molasında biz yine söyleşmeye devam
ettik.
Zaman zaman yazarın içe kapandığı olur. Küstüğü de. Yazmak, yayınlatmak, metin işçiliği konusunda
yeni kararlar almış olarak eve döndüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder