Öteki kitapların arasında boynu bükük duruyordu. Ne zaman
aldığımı anımsamıyorum. Okunmaması benim için bir büyük vicdan meselesi. Çünkü
kitabın çevirmeni hocam Bilge Karasu’ydu. Elime geçer geçmez, daha ilk satırda
metin soluk almaya, yaşamaya başladı. O güne kadar karanlık içindeydi metin.
Elime aldığım kitabın adı Sessiz Bir Ölüm*. Yazarı da Simone de Beauvoir. Yazar kitapta
annesini anlatıyor. Annesinin yaşamını varoluşçuluk açısından mercek altına
alıyor. Kitapta altını çizdiğim yer ve en sevdiğim yer şurası oldu:
“Çocukluğunda, bedeni, gönlü, kafası ilkelerle yasaklardan
örülü bir koşumun içine sıkıştırılmıştı. Kolonlarını, kendi eliyle çekip iyice
sıkması belletilmişti ona. Kanlı canlı, ateşli bir kadının varlığı sürüp
gidiyordu içinde: Ama eciş bücüş, sakatlanmış, kendine yabancı kesilmiş bir
varlıktı bu.”(s.50)
Varoluşsal açıdan annesinin yaşamı titizlikle kaleme alınmış
demiştim. Yukarıdaki paragraf bu görüşümü destekliyor.
Alıntıladığım bu paragrafı okuyunca elden kaçmış yaşamlar
usuma geldi. Bir çocuğun yaşamı nasıl kötürümleştirilir o da.
Annenin içindeki yaşanmamışlıkla, o yaşamalara engel olan
yanın çatışması gözlerimizin önüne seriliyor. Varoluş açısından kendini
gerçekleştirememiş ve sessizce ölümle sonlanmış bir yaşamdı söz konusu olan. Onun
için kitabın adının Sessiz Bir Ölüm olması
gayet anlamlıydı.
Bu açıdan bakıldığında eğitimin önemli bir işlevi açığa
çıkmış oluyor. Yasaklarla kötürümleştirilmiş iç dünyanın özgür iradesinin
iadesi için çabalamak. Öğretmen ve ders içerikleri o özgür iradenin yaralarını
sarmaya, ona yeniden kanatlanma cesareti vermeyi erek edinmelidir.
Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda adlı kitabında önemli
bir ayrıntı dikkatimi çekmişti. Kadın yazarın özgür iradesinin gerçekleşmesi,
kendine yazı yazacak bir alan(oda) açmasına bağlıydı. Aynı güçlü feminst
argüman burada da farklı biçimde karşımıza çıkıyor. Kadının özgür iradesi,
kafasında sıkı sıkıya yer alan (topluma veya anne babasına ait) ilke ve
yasaklardan kurtularak, kendiyle yüzleşerek gerçekleşebilirdi.
Kitabın çevrisiyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.
Kitabın duru, arı Türkçesinden bazı örnekler şunlar.
“Geçenek, peklik, devinimle sağaltma, erem, sağaltma uzmanı,
almaç, elektrik üretme aygıtı, kan çözümlemeleri, anılama, aşağısama, erkinlik,
berkitme, erk, anıklık, belletmek.”
Bilge Karasu çevirisi size Türkçenin o eşsiz dil lezzetini
sunuyor.
*Simone de Beauvoir, Sessiz Bir Ölüm, çev. Bilge Karasu,
İmge yay, Mart/2019,126 s.