19 Ekim 2019 Cumartesi
BARBARLARI BEKLERKEN: ÇOKLU SÖYLEŞİ 1 (MEHMET ÖZKAN ŞÜKÜRAN, DOLUNAY AKE...
PİGGLE
Piggle*
Belirtiler
Size içinden geçtiğim bakım serüvenini anlatmam gerekiyor.
Bunun için
Freud’dan başlamak gerek. Sigmund Freud’da sevdiğim şey sadece dürtüsel yanımız
olan cinsellik(önceliği buna veriyorum) ve saldırganlık keşfi değil. Bunların
da içinde yer aldığı bilinçaltı sistemi.
Bu yüzden az
önce rüya gören oğlumun (Ayberk 3,5 yaşında) dakikalarca ağlayıp annesine neden
ağladığını söylememesi şeklinde açığa çıkan kişilik
inşasına, Freud’un bilinçaltı teorisi ışık tutabilir düşüncesindeyim.
Biz bu
çocuğu anormal görme eğilimindeyiz. Ama kitabı* okudukça bu eğilimin tamamen dayanaksız
olduğunu gördüm. Nedenini anlatayım.
6.ayda
memeden kesilmesine neden olan kardeşine şiddet eğilimi.
Ağlak çocuk
olması.
Cezaya
(sevdiğinden men etme) karşı duyarsızlığı. (Lütfen ceza istiyorum! Ceza
istiyorum. Ceza çok güzel. Bana ceza verin! Seslenişlerini dün işittim.)
Ödül
sistemini boşa çıkarması.
Bıktırma
(Psikolog Guthrie) yöntemini boşa çıkarması. (Uyuyana kadar şiddetli ağlama
ritüeli.)
Elini kimi
zaman ısırma eğilimi.
Sadistik
eğilimleri.
Şiddet
temsilindeyken birden merhamet temsilini de yaşaması. (Hasta olduğu bir gün 2,5
yaşındaki kardeşi Canberk’siz onu alıp eve getirmek istediğimde tepkisi
şu oldu. ‘Onu (şiddet gösterdiği kardeşini kastederek) bırakmayalım. O benim
sevgili kardeşim,’ diye tepki gösterdi.
Bütün bunlar
ve daha dile getiremediklerim onun normal dışına yakın bir çocuk olduğu
izlenimi veriyordu. Ama kitap, oğlum Ayberk’in olumlu kimlik inşası içinde olduğunu işaret ediyordu. Kitaptaki gerçek karakter Piggle’da olduğu gibi.
Kitaba ulaşma
Kitabı
Cumhuriyet Kitap ekinde görmüş ve alınacaklar listesine eklemiştim. Çıkış
bulamıyordum. Eşimle gittiğimiz danışman
da açıklamalarıyla bizi doyurmamıştı. Sanırım yeteneğe denk gelmeyen meslekler
seçiyor ve bu meslekleri memur algısıyla yapmayı sürdürüyorduk. Meslekte
derinleşme gibi bir kaygı taşımıyordu insanlar.
Çocuklara
dönersem. Yine hatırı sayılır bir saldırganlık sonucu kardeşine vurunca onu
tokatlamıştım. Annesi de benzer bir durumu benim yokluğumda yaşamış. O da
tokatlamış onu. Ayberk'in annesine ve bana karşı tepkisi sırayla şöyle oldu.
“Hiçbir baba
çocuğuna böyle davranmaz.” (İdeal baba figürüne atıf. Canberk kardeşi doğmadan
önceki babaya figürüne özlem.)
“Hiçbir anne
çocuğuna böyle yapmaz.” (İdeal anne figürüne atıf. Canberk kardeşinin
doğumundan önceki anne figürüne özlem.)
Ağızcılık
Kitapta
Piggle’ın oyuncak araba tekerlek millerini tehlikeli bir biçimde ağzına sokmasından
söz ediliyor. Eylemin aynısını oğlum Ayberk de sergiliyor. Annesi hamile kalınca altıncı ay sütten kesilmek zorunda kaldı. Ciddi anlamda
bir güvensizlik işareti olarak ele alınabilir oralcılık. İlgili ilgisiz her
şeyi ağzına sokması bunu gösteriyor. Ağızcılık hem doyum eksikliğinin, hem de güven
eksikliğinin bir işareti olsa gerek.
Dün akşam
Youtube’dan kamyon (bu arada mekanik olan her şeye aşırı ilgisi var. İnsan
ailede bir mühendis yetişiyor, diye düşünmeden edemiyor. Ama yine de baba
figürü olarak bana karşı ikircim duyguları, bu işin tamamen İşlem öncesi dönem
çocuğu olduğunu akılda tutmak gerektiğine de işaret ediyor. Her şey dönemsel
olabilir.) videosu açmak istedi. Kardeşi ondan biraz önce de Maşa İle Koca
Ayı’yı istemişti. “Olumlu Benlik İnşası” isteği içinde olan bir çocuktu Ayberk.
Dolayısıyla kardeşine rağmen kendi isteğinin öncelenmesinde ısrarcı
olabiliyordu. İstediğini yaptım. Sonra kardeşininkini. Ama anne gelince işler
ters yüz oldu. Tam çocuk filimi açıp ailecek izleyecekken itiraz etti Ayberk. Kamyon,
kamyon, şeklinde tekrarlamalar başladı. Şiddetli ağlamalar. Bunca sesli ağlamaya
karşı televizyonu açmadım. Araya başka bir şey girdi. Unuttu. Sustu.
Gece ağlayarak uykusundan uyandı. Kardeşiyle beraber anne rehberliğinde yatmadan önce oynadıkları figürlü kartları annesinin aldığını ifade etti. Gidip kartları
bulduk. Karanlık odada eline tutuşturdum. Onları elinde tutarak uyudu. ‘Olumlu
Benlik İnşası’ rüyada da bilinçaltı temizliği yapmak yoluyla hem ihtiyaç
karşılıyor hem de çocuğu rahatlatıyordu.
Yaramazlık yoluyla benlik gelişimi
Bu tümceyi
kitaptan aldım. Çünkü kitapta Piyale’n serüvenlerini izlerken, aynı zamanda
oğlum ve gelişimiyle paralellikler kurmaya çalışıyordum. Bu kavram da benim
Ayberk’e tamamen uyuyordu. Atmaları vardı. (Güvensizlik işareti olarak dikkat
çekme. Yeni başladığı kreşteki topluluk kurallarıyla tanışmanın getirdiği gerilim. Ya da davranışta kontrasta bağlı ağlama davranışındaki artışın anne
babada yarattığı tepkisel davranışlardan beslenen güvensizlik.)
Çocuk yaramazlık yoluyla benlik geliştiriyordu. Parmağını ağzına sokup
(oralcılık) ıslatıp yüzüme sürüyor. Tükürüyor. Atıyor. Yırtıyor. Pastel boyayla tahta parkeyi, yatakları, duvarları çiziyordu.(Buradayım Sevgili anne-baba. Ya siz nerdesiniz?)
Canberk
Ayberk
üstüne söylenecek çok şey var elbette. Ama onun gölgesinde büyüyen kardeşi
Canberk’e de sözü getirmek gerektiği kanısındayım. İki gündür Oyuncakçı Baba
diye bir karakterden söz ediyor. 'Ben ondan çok korkuyorum,' diyor. (Kitapta da
Piggle’ın uydurduğu bir Kara Anne figürü var. Ya da kardeşini temsil eden
başka bir figür.) 'Sen onu sevme,' diyor. 'Ama Ayberk’i sev!' Oyuncakçı Baba her
gün az çok şiddet gördüğü abisi Ayberk’ten başkası değil. Ben de, 'Hayır,' diyorum. 'Sevmeyeceğim onu, ama seni seveceğim. Ayberk’i de seveceğim.' Elini tutup
onu rahatlatınca, Oyuncakçı Baba sırra kadem basıyor.
Oyun terapisi
Sonuç olarak
özenli Türkçesiyle çevirmen Özlem Yüksel’in zor bir işin üstesinden geldiğini
ifade etmeliyim. Psikanaliz gibi bir kuram ve kavramlarının söz konusu olduğu
bir alandan çeviri yapmak kolay olmasa gerek. Çünkü kitapta bu alanla ilgili
ilk kez karşılaştığım kavramlar da var. (Flörtöz ilişki. Baba
aktarımı.) Ama kitabın başarısı, sanırım yazarının, Oyun Terapisi tekniğinin
uygulayıcısı olan Profesör Donald W. Wınnıcott’un anlaşılabilirlik ilkesini
gözetmesine de bağlanabilir.
Oyun Terapisi
tekniğine ilişkin de sanırım şunu söyleyebilirim. Bu kitap, söz konusu teknik
için mükemmel bir kaynak. Alan uzmanı veya çocuk sahibi olanların başucu kitabı
olmaya aday. Kitabın bir başka başarısı, Ayberk’teki olumsuz davranışların aslında olumludan daha az olduğunu bize göstermesi oldu.
*Piggle, Donald W. Wınnıcott, Çev. Özlem Yüksel, Yapı Kredi
yay/ 2019.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)